Virajsız kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dönemeçsiz, Düz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çarkıfelek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Talih
Kızoğlankız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
Hükümdarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taht
Akındırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reçine
Formel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsel, Örgün, Resmi, Şeklî
Asillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asalet
Umut Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ummak
Hesaplıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ramazan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oruç Ayı
Kaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin
Akın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Atak, Dere
Ehemmiyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz
Emekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekaüt, Zor, Mütekait
Kısmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
Kesenekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
Haset Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
Ürküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
Sabah Akşam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Devamlı, Sürekli
Daha Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Farklı
Aksaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza
Yapayalnız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek Başına
Pafta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yivaçar, Yivleç, Leke
Toto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
Bilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek, Anlamak, Çakmak, Hatırlamak, İnanmak, Paykamak, Sanmak, Saymak, Tanımak
Masuniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunulmazlık
Reçel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
Züğürt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
Vurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
Fırfıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
Görmemiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz
Hafta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedil
Hacet Yeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.