Tezgâh kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Piştahta, Tersane
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Götürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
Berabere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşit
İhtilal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
Hallolmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
Tumturaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
İlan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiriş, Duyuru, Bilit
Tamir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Yapmak
Kurbağa Adam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Katılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
Kavramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
Mütemadi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
Goygoyculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilencilik, Şakşakçılık
İcap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
İham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
Katkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Pay, Yardım, Ulama, Ek
Darmaduman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
İane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Yardım
Meşgul Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
Düzlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düz
Plaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plak
Sakıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşen, Düşük; Merih, Mars
Hafifsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsememek, Küçümsemek, Mühimsememek, Yeğnisemek
Düzey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seviye
Kakırdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
Calak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşı
Yenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer, Yenik
Komedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
Çiçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gül
Falanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Falan
Çiftlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekin Sahası
Süslemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezemek
Mukaddes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.