Tapmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bağlanmak, Bulmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ölçü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Çap, Değer, Ebat, İtibar, Miktar, Mikyas, Miyar, Ölçüt, Tartı, Vezin
Açma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otopsi, Şerh
Tensel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
Bollanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak
Bölüştürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim
Acer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Taze
Tüccar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
Tekessür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tekke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dergâh, Hapishane
Paratoner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırımlık, Yıldırım Savan
Hapaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
Pelteleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
Hesaplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Zamanlamak
Ancak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Sadece, Olsa Olsa, En Çok, Daha Çok, Zar Zor, Sonunda, Nihayet, Ama, Şu Var Ki, Lakin, Fakat, Güçlükle, En Erken, Bir, Dar, Sade
Delihane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tımarhane
Kıyacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cani
Bankiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Buzulu, Buzla, Aysfilt
Bazısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi
Dalavereli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin
Sağınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darıkmak, Özlemek
Halvet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuytu
Bol Bolamat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
Sadme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
Renksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
Binici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süvari, Atlı, Sipahi
Muahharen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonradan
Algın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Vurgun, Zayıf
Düzensiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Dağınık, Karışık, Perişan, Savruk
Havsala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leğen, Kuş Kursağı, Anlama Ve Kavrama Yetisi
Da kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Dahi
Nükte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Espri, İnce Anlam, Güzel Ve Şakalı Söz
Godoş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.