Süslenmiş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Süslü, Bezenmiş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Lüle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım, Namlu
Haya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erbezi, Taşak
Mühlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel
Alık Salık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
Bıkma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
Kaplaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
Bağlanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
Teolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bayır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı
Doğaçlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
Sabah Akşam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Devamlı, Sürekli
Mütehassıslık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık
Atol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Elması, Mercanada, Mercan Adası
Ukde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düğüm, Yumru, İçe Dert Olan, Acı
Tıpkıçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fotokopi
Tutak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabza, Rehine, Tutacak, Sap
İtfa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sönüm
Yol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
Abluka Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
Karımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Kocamak, Yaşlanmak
Sundurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Hayat
Minkale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletki
Koşuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
Şikayet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak, Sızlanmak
Duymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
Ziyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
Sürücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Şoför
Zerli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaldız
Harap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
Akilâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllıca
Çıtak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
Melanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kötülük, İlenilecek İş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.