Sükûti kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Suskun, Sessiz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bilinçli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şuurlu
Cüda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
Maliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
Gen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
Taraftar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
Rebabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
Tuvalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Hela, Wc, Yüznumara
Nakzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Koşuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
Saylav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Milletvekili
Şehvet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kösnü
Fikirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
Keyfiyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derme Çatma, Hakir
Kıtır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
Avans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndelik, Öndün
Baht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Yazgı, Mut, Sur, Kader, Şans, Felek, Alın Yazısı, Nasip, Yıldız
Taharet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlenme, Temizlik
Sıkılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
Kostak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
Antikite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkçağ
Bedir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay, Ayın On Dördü
Çözülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek
Kuşatma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abluka
Tek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
Dedektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafiye, Gizli Polis
Hemşire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
Senetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
Tezyif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
Tüketmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmek, Harcamak, Kurtarmak, Sarf Etmek, Süpürmek, Temizlemek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek, Yoğaltmak
Aynaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
Maltalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avlu
Nezaretçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimci
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.