Sindirmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çommak, Ezmek, Hazmetmek, Sındırmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yalpak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Uçurum, Sokulgan
Açıktan Açığa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu Orta
Gizler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
His kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
Mazur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
Şutör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşçu, Atışçı
Volkanik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağsal, Püskürük
Kaşıkçıkuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pelikan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
Sureta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan
Vikaye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Korumak
Bünye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Yapı
Zahmetkeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi
Art kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Geri, Öbür Yan, Ense, Peş
Kaba But kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
İskonto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Kırdırım
İnceleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik
Dupduru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berrak
İzah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
Satkınlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
Yaklaşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
Müeddep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edepli, Uslu
Vasl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulama
Kadim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
Gına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
Ancak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Sadece, Olsa Olsa, En Çok, Daha Çok, Zar Zor, Sonunda, Nihayet, Ama, Şu Var Ki, Lakin, Fakat, Güçlükle, En Erken, Bir, Dar, Sade
Kenar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahil, Kumsal, Ağız, Bucak, İbik, Kıyı, Taşra, Yaka, Yan
Basmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak
Şaheser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başyapıt, Üstün Nitelikli
Umde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlke, Prensip, Dayanak
Yapılış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
Hasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.