Seyelan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Akma, Akıntı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Altüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
Tahsildar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vergici
Keskinleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilemek
Mahfilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
Kuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
Neşet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğmak
Bukağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köstek
İbare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ham Madde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ham Mal
Çevrelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kuşatmak, Sarmak, Sınırlamak, İhata Etmek, Tahdit Etmek
İcat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Bulma, Bulgu
Şölen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şenlik, Ziyafet, Ağırlama
Kürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
Siluet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karaltı, Gölge
Feveran Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köpürmek, Parlamak, Sinirlenmek
Frenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engellemek, Durdurmak, Yavaşlatmak, Gemlemek
Alesta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harekete Hazır, Tetikte
Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
Mavimtırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mavimsi
Salkımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
Bakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
Donatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teçhizat
Sansasyonel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalgalandırıcı
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Kılıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Temiz
İlgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Bağ, Dikkat, İlişik, İlişki, Nispet, Rabıta, Rağbet
Vazıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
Üşengen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
Yönseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
Terbiyesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimsiz, Görgüsüz
Abapuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abalı
Kement kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Urgan
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.