Sekendiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Satürn, Zühal
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ağ Tabaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Retina
Zatürre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batar, Akciğer Yangısı
Meşhur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maruf, Tanınmış, Ünlü, Bilinen, Angın, Herkesçe Bilinen
Deney kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe
Rağmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmayarak, Karşın, Mukabil
Gocunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
Betimleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasvir
Kokuşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Vitalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlılık
Evren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cihan, Kâinat, Zaman, Ulu, Felek
Randıman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün
Hakiki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçeksel, Sahici
Döküm Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
Kıyas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırma, Mukayese, Örnekseme, Oranlama
Müsavat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Beraberlik
Methetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övmek
Acılanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
İkamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
Arı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Temiz, Saf, Katışıksız, Katkısız, Halis, Öz, Salt
Etüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırma, İnceleme, Mütalaa, Müzakere, Ek Çalışma, Ek Ders
Segmantasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesimleme
Mahdudiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
Elektron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
Ası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
Asırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıllık
Ayırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Tutmak, Yeğlemek, Açmak, Bölmek, Kesmek, Koymak, Saklamak, Sökmek, Üleşmek, Vermek
Sanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
Katmerli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Kat Kat Olan
Çıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Bohça, Çıkın
Yüzüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzükoyun
Garip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
Katilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.