Savunma kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Müdafaa, Defans
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sırga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küpe
Bitiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
Balya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deng
Öğrenci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talebe, Okuvcu, Şakirt, Öğrenici
Dağıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Talan, Tevzi
Nifak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, Ara Bozuculuk, Ayırga, Ara Açıklığı, Karıştırıcılık, İkiyüzlülük
Oysa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halbuki, Meğer, Oysaki
Bilmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere, Kazara, Yanlışlıkla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Topallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksamak
Serbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz
Taahhüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Bağıt
Risalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peygamberlik, Yalvaçlık
Muhtaç Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
Mekanizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenek, Sistem
Düzen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Nizam, Sistem, Konsept, Rejim, Komple, Al, Dek, Dolap, Fırıldak, Hile, İntizam, Kapan, Kol, Komplo, Olta, Oyun, Rabıta, Seviye, Sıra, Tertibat, Tertip, Yerleştirme, Akort
Adaptör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlaç
Bariz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirgin, Açık, Göze Çarpan
Merhametsizce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
Çokeşlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Poligami
Tabaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katman, Derece, Kat, Tütünlük, Kesim, Topluluk, Sınıf
Takanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı
Ayakkabı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kundura, Pabuç, Başmak
Sormaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anket
Sabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Çocuk
Tiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Keskin (Ses)
Kabahat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halt Etmek
Aidiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişkinlik, Değginlik
Yayılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstila
Özlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veciz
Saprofit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürükçül
Sektörel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesimsel
Başkan Yardımcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadır Muavini
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.