Sarı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Solgun, Soluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Uygun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
Akur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
Yeniden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Tazeden, Gene, Yine, Bir Daha
Mevkut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli
Önem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
Kemik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap, Sümük
Âdem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam, İnsan, İnsanoğlu
Parçacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Parametrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
Gösterişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın
Sebil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Hayır
Yanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanma, Şikayet, İlenme, Beddua; Tekrar
Dangalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Bön, Ahmak, Kalın Kafalı, Akılsız, Aptal, Düşüncesiz, Kaba
El Birliği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birgelik, Dayanışma
Tutkun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
Rücu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cayma, Dönme
Sergilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
Ölçü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Çap, Değer, Ebat, İtibar, Miktar, Mikyas, Miyar, Ölçüt, Tartı, Vezin
Günü Geçmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayat
İnziva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terkidünyalık, Köşeye Çekilme, Suğma
Kile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçek
Antre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş, Girek
Kötülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şer
Gevşeklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
İrdelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik, Araştırmak, Tetkik Ve Tetebbu Etmek, Mütalaa Etmek
Cezve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
Genç Erkek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk
Müsteşar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
Uyutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Sallasırt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırtına Almak
Razı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
Tür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.