Röportaj kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Görüşüm, Mülakat, Söyleşi
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Jenosit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soykırım
Hışımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sinirli
Örtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
Eş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
Suspus Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
Taktik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem, Strateji
Bulunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
Sismolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilimci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Gizci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıt, Casus
Başvuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat
Çıngıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
Ummak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
Degaje kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
Katılım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
Tamamen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Tümüyle, Komple, Temelli, Top
Kalımsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fani, Ölümlü
Segmantasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesimleme
Sağlamlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takviye, Tekit
Kıpırdamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kımıldamak
Şırlağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
Düzyazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesir, Mensur, İnşa
Soğukkanlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtidal
Sirayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Bulaşma
Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
Muamma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik, Bilinmezlik, Bilmece
Evrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül, İnkılap
Takriben kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Yaklaşık
Süreli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Periyodik
Alçak Boylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
Bacak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Kıç, Oğlan
Kurnaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Cambaz, Çakal, Kurt, Uyanık
Uşaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahim
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.