Rahatsızlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Zor
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Takışkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muteriz
Çevre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
Kadük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Eskimiş
Tabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
Tecrübe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
Anons kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru
Selis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıcı
Bir Vakitler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hezimete Uğratmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çommak, Ezmek, Sindirmek, Yenmek
Tazyik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
Muhatara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tehlike, Zarar, Ziyan
Duygu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı His, İhtisas, Kalp, Ruh
Anarşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa; Başsızlık, Karışıklık, Düzensizlik
Teyze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hala
Posa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Tortu, Çökelti
Vâkıf Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
Tesit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutlama
Bildik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış
Bayağılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adileşmek, Kötüleşmek, İnmek, Düşmek
Tekellüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
Tatbikatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı
Terslemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Reddetmek
Kıçkırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
Soruşturma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahkikat, Anket
Nadim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişman
Lakırtı Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
Asgari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
Serçin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçme, Baş Boy
Vadesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günsüz, Süresiz
Sülasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
Aşikârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh
İnkılâp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm, Devrim, Islahat, İyileştirme, Reform, Geçiş, Evrim
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.