Poşet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Torba
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Vazıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
Tasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
Reflektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yansıtaç, Yansıtıcı
Monte Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
Hatar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Risk
Ölgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Boklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pis
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Parça Parça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime, Paramparça
Ser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş
Hakikat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Doğru, Esas, Gerçek, Gerçekten
İltimas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka Çıkma, Kayırma, Ayrıcalık Tanıma, Himayecilik, Kohumbazlık
Akdarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cin Darısı, Cin Mısırı, Darı
Kuma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Günü, Ortak
Şükreylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şükretmek
Yetkinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemal
Oğul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Velet
Geriz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lağım
Mapushane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
Öğütleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat
Hazırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizmek, Kotarmak, Kurmak, Sağlamak, Tayyarlamak
Kırıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsızlık
Hususiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Ahbaplık, Bilhassa
Papağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudukuşu
Oturma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
Etli Canlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
Tahrif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
Ateş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Od, Nar, Acı, Coşkunluk, Hınç, Hırs, Öfke, Tehlike
Mutekit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
Şeklen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimce, Zahiren, Şekilce
Dikit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Stalagmit
Siyasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.