Nezaret kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Söve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve
Seğrimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seğirmek
Muhaberat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşmeler, Salıklaşmalar
Yeterlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlik
Kuyudat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtlar
Yünül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğni, Hafif
Muhrip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gemisi
Talebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci, İrdemen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kese Kâğıdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt Torba
Takviye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
Nankör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyilik Bilmez
Haleldar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sarsılmak
Bulaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
Taalluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, İlgi
Kamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargı, Saz
Çer Çöp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil
Delifişek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delişmen Ve Atak, Hoppa
İhsan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Lütuf, Nimet, İnayet, Bağışlama, Kayra, Atıfet, Bağış, İyilik
Güçbeğenir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
Onay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
Ferah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
Haşere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böcek
Tahmin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
Zeban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil
Susamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
Muntazam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Manzum, İntizamlı, Düzenli, Derli Toplu
Atalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
Zahirî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmacık
Pahalılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
Dolanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Geçinmek, Gezmek, Karışmak
Tevkif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Tutuklamak
Fasılalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.