Müracaat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Başvuru, Hitap
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Üstlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
İzin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat
Aramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Yoklamak, Aktarmak, Bakmak, Beklemek, Özlemek
Kaymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnmek, Kurtulmak, Sürüşmek
Geri Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
Nikbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük
Kılükal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Söylenti
Keçi Yolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patika
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tırıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt
Şakilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haydutluk
Diyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye
Hazine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
Evetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
Bastık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
Ziyade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Artık
Sonuncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nihai
İnce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Kibar, Nazik, Edepli, Narin, Nüktedan, Yufka, Zarif, Zayıf
Üşüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Toplanmak, Yığışmak
Ölçümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uslamlamak, Muhakeme Etmek; Takdir Etmek
Endüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
Sürüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Revaç, Tedavül, Versiyon, Emisyon
İyonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
Telaşsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
Öz Geçmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi, Tercümeihal, Yaşam Öyküsü
Geride Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
Edebiyatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncı, Yazınbilimci
Mücrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
Kanayaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Kadın, Yoksul, Zavallı
Ongunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Bolluk, Mutluluk, Saadet
Galebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük
Noksan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Eksiklik, Kusur, Natamam, Yarım
Devinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek, Kımıldanmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.