Muvakkati kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eğreti, Geçici, Muvakkat, Muvakkaten
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kenar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
Hırs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
Arkalama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
Geçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arasından Çıkmak, Akmak, Etkilemek, Tesir Etmek, Atlamak, Aşmak, Bırakmak, Bitmek, Buyurmak, Girmek, Gitmek, Harcamak, İşlemek, Kalmak, Kapmak, Olmak, Oturmak, Sirayet Etmek, Sönmek, Tükenmek, Vazgeçmek, Yaşamak, Yermek, Yürümek
Hürmetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müptezel
Rehber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici
Hacer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taş
Fikirler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Beşbıyık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muşmula
Halk Avcılığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
Yığın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Küme, Kitle, Sel, Tepe, Toplu, Birçok
Ulusallık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Milliyet
Tutalım Ki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faraza
Aritmetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayıbilim, Sayı Bilimi, Hesap
Çodar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celep
Emanet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
Belirteç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarf
Müşavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstişare
Şeriat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
Hodpesentlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükse
Hissetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
İltihap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Yangı
Çakıl Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
Erkânıharp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmay
Yır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
Materyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
Maruzat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyecek, Arz
Sıngın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmuş, Sinmiş, Çekingen, Ürkek, Üzgün, Kırık Dökük, Dağınık, Perişan
Mazhakeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
Olmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ham
Tömsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
Ertem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edep
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.