Mukabil kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karşı, Rağmen, Karşılık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Komite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Encümen
Günindi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Garp
Kadifeleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
Şandellemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtmak
Otorizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirme
Abırsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
Kurum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
Düzenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Elan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
Merhum Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
Beş On kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
Huylanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak, Pirelenmek, Şeklenmek, Şüphelenmek
Salgılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
Özensiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Gelişigüzel
Zillet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçalma, Aşağılık
Etil Alkol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
Taptaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır
Baltalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabote Etmek
Yırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
Matbaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basımevi
Küçük Bacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
Bel Kemiği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
Burjuva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kentsoylu
Açıkça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâre, Net, Alenen, Düpedüz
Başçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önder
Sadakatsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhanet
Musahabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
Büyüyememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
Haspa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın
Sohbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik
Kırkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırpmak
Hengâme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.