Mihnet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sıkıntı, Üzüntü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kondisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklılık, Durum, Şart
Giderek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Tedricen, Yavaş Yavaş
Otokrasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık
Yanlışsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürüst
Memurluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memuriyet
Cankurtaran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ambulans
Miğfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Tolga, Tuğulga
Hazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyafet, Eşkâl, Giyim, Üst Baş, Kisve
Büyüyememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
Süreyya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
Keşşaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzci
Ağız Ağıza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
Vaiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğütçü
Piştov kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabanca
Steretching kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Germe
Kıymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğramak, Esirgememek, Zulmetmek
Cemaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Toplum, Ehil, Kütle
Yaydırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
Zatürre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batar, Akciğer Yangısı
Dudak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
Ebekuşağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Alkım, Eleğimsağma
İsteme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rıza
Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
Kırtasiyecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
Tehlikesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Korkusuz
Mıhlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakmak
Sükûnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
Ciltçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücellit
Müsekkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
Ses Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oy Vermek, Rey Vermek
Sonsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.