Marşandiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yük Katarı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mütenevvi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitli, Türlü
Kelimesi Kelimesine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıpkı
Önem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
Poşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolama, Başörtüsü
Eşya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pırtı, Nesne, Gereç, Kayıt, Yük
Çekinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek
Hepten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
Aklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tutamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Delil, Tutunma, Dura, Sebat, Yol, Meslek, Meşrep
Ren Geyiği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maral
Biberon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
Yumulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
Abide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıt, Eser, Estelik, Kaynak, Yadigâr
Tatbik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
Tezat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Çelişki
Mülahham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişman
Facia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
Civar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
Vektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöney
Veçhe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yön
Papaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peder
Lisans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ali Tahsil
Tadil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
Demin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
Çetir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
Bere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezik, Çürük, Sıyrık, Hafif Haraplık, Başlık
Beste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Hava, Melodi
Günorta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
Çöküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
Salt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
Zabıtname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.