Mübayaa Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Satın Almak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Haneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konutlu
Bürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Kaplamak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, İstila Etmek
Ayyaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici, Alkolik
Ayarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dakikleştirmek, Köklemek
Halef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
Bitap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
Bakımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
Blöf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Karakorku, Uydurma, Kuru Sıkı, Aldatıcı Tavır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Topograf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerbetimci
Bağışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
Su Küre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hidrosfer
Makat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturak Yeri, Kıç
Softa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Yobaz
Kozmogoni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evrenbilim
Hodpesentlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükse
Dingil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Eksen, Mihver, Ok, Salak, Mil, Aks
Kaide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düstur, Kural, Taban
Çadır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
Husye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Torba
Bireşim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sentez
Müzevir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Ara Bozucu
Diyabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
Yol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
Tentene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
Kayınbirader kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayın
Dindirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
Yavru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çocuk, Evlat, Döl, Küçük
Ötümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedalı, Sürekli, Yumuşak
Cinsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
Teselsül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silsile, Sıra
Korteks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
Kavlıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıtık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.