Lanet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ters, Kötü, Kargış, Beddua, Kargıma, Berbat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Olanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmkan, İmkân, Mümkünlük, Olabilirlik
Abi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Aka
Ayniyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesneler
Sokulgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişken, Sevimli
Kavuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
Büyüteç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
Yadigâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
Maket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Öğe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Unsur
Beraberlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Müsavat
Ebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Boyutlar, Mikyas, Ölçü
Kuluçka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurk, Kurk
Yem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olta
Ayırt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fark, Nüans
İş Bıraktırımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
Yaygara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
Çıkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bohça
Müphem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirsiz, Kapalı, Örtülü
Hastalanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
Yönetmelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
Hükûmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
Havi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak
Muaflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık
Yetişmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişkin
Sonraları kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilahare
Celallenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
Koca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
Çıngıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
Mazbut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
Emmi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amca
Omurilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nuhal Şevki, Murdar İlik
Mecra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.