Kânunusani kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ocak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Liste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizelge, Cetvel, Siyahe
Sulp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Katı, Nesil, Omurga, Bel, Zürriyet
Saçmalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
Tahayyül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
Tenakus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azalma
Olgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vaka, Vakıa
Tutar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak
Üslupçu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçemci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
Sulanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islak
Arozöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Sulama Arabası, Sulamaç
Yoksul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
İlmühaber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıt, Hal Kağıdı
O Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
Alışamamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek
Operatris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
Kökten Sürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
Atom Çekirdeği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek
Trap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
Alıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
Epilog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sondeyiş
Tefeyyüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
Boyun Borcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
Acılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
Satıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayi, Tüccar, Esnaf
Sismoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilim
Doyurucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kandırıcı, İnandırıcı, Tatminkâr
Solist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
Tutanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
Sıkılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
Eğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
Görmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.