Karabasan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kabus, Kâbus
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dağınık Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
Düşün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fikir
Kaknem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Huysuz, Kuru, Sıska
Maliyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
Faça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Giysi, Surat, Yüz
Silkelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silkinmek
Doygu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
Bimana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Anlamsız, Yersiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Irlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türkü
Zat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
Müstesna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış
Dâhil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri, İçinde
Meşhut Suç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü
Kompresör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç
Benlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik, Şahsiyet, Kendilik, Gurur, Kibir
Mevcut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı
Beliğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belagatli
Peştamal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Futa
İrkilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsılmak, Ürkmek
Oku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
Elleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyi
Kızgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Hırslı, Sert
Savlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hamle, Atılış
Abdüktör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırıcı
İcareye Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
İradesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstençsiz
Beter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Berbat, Daha Kötü, Çok kötü
Üremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek
Kellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçsızlık, Dazlaklık
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Şereflendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşrif
Tatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.