Kansızlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anemi
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tuturgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durtut, Zapturapt
Gösterişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın
Dikişçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terzi
Kıymetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
Padişah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Sultan, Han, Hakan, Hünkâr
Abuk Subuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk
Savt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses
Erdem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fazilet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bitmeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devam
Lav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürük
İcra Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vermek, Yapmak
Sarsılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Irgalanmak, İrkilmek
Yalabık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Parıltı, Güzel, İkiyüzlü, Kaypak, Sevimli, Şimşek, Yakışıklı, Oynak Alev
Sayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarkık Örtü; Kulak Kepçesi
Delirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
Chip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
Sari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Bulaşkan, Geçici, Geçen, Bulaşık,
Kak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
Korkusuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız, Yürekli
Bilmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere, Kazara, Yanlışlıkla
Mağara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyuntu, İn, Kovuk
Apansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
Belli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
El Sürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
Tutkulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiraslı
Dingin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Yorgun, Kımıldamayan, Mecalsiz
Vizite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hekim Hakkı, Muayene Ücreti
Asmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
Süslü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş, Bezenmiş
Yargıevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
Öte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst
İhmalkârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.