Körüklemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kışkırtmak, Pompalamak, Tahrik Etmek, Teşvik Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Zanaatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
Hindistan Cevizi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hint Kozu
Vatvat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarasa
Mütekâsif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyulaşmış, Yoğunlaşmış
Layık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakışır, Yaraşık, Müstahak, Şayan, Yaraşan, Değimli
Yaşasın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
Yeğlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rüçhan
Boyunduruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esaret, Tahakküm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Uyarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Haberdarlık Etmek
Vadeli Mevduat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Hesap
Sefaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
Üstyapı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
Tutuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Kızarmak, Yanmak
Zıtlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Tezat
Titreyiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı
Lafakan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
Taammüden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Bile Bile, Tasarlayarak, Bilerek, İsteyerek
Kaolin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı Kil, Akcilim
Gösteri Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış Etmek, İfa Etmek
Kargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak, Kamış
Sterilizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma
Çakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
Abitleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zahitleşme
Görenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Âdet, Görgü
Pepe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
Fırfıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
Tesniye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkil
Anlayış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, İzan, Zihniyet, Müsamaha, Telakki, Zeka, Feraset, Tolerans, Beyin, Hesap, İdrak, İhata, İş, Mezhep, Ufuk, Zihin
Ergin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
Silgiç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silecek
Hayatiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
Bulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek, Sürülmek, Sirayet, Çatmak, Çıkmak, Girmek, Sataşmak, Sirayet Etmek, Sıvışmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.