Hamile kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gebe, Yüklü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Talih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Devlet, Devran, Kader, Kısmet, Nasip, Sur, Şans, Uğur, Yıldız
Gökçen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Şirin
Eften Püften kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz
Zühal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sekendiz, Satürn Venüs
Gerilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
Farsça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
İrca Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Bitiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tedirginlik Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
Mazeret Kâğıdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezkere
Bina Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Kurmak, Yapmak
Teşvik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteklendirme, Özendirme, Ayartma, Kışkırtma
Memorandum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Andıç
Komutanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumandanıık
Beleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz
Varolma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
Ağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Viyaklamak, Yakınmak
İşletmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
Dizdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kale Bekçisi
Melahatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
Mukayeseli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmalı
Hain kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zararlı, Alçak, Hıyanet Eden, Kötücü
Ezmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yassıltmak, Hırpalamak, Parçalamak, Çiğnemek, Çommak, Dövmek, Harcamak, Kahretmek, Kısmak, Öğütmek, Yenmek
Memnuniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç, Mutluluk
Dinlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
Dinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Güçlü, Canlı, Genç, Muhkem, Müsterih, Sağlam, Taze, Zinde, Tendürüst, Tüvana
Sevk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönderme, Güdüm, İleri Sürme, Götürme
Uyma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntibak, Riayet, Takip
Çizinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıyrık
Arı Teknesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
Çıvmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Sapmak, Sekmek, Sıçramak, Zıplamak
Hiza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrultu, Cerge, Sıra, Düzlük
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.