Güya kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sanki, Sözde
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Etraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar
Avuç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aya
Tekrir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak
Fehmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
Üşengeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erincek, Tembel
İhtişamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
Öğle Vakti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
Ahbaplık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk, Hususiyet, Ünsiyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kınama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplama
Çoğu Kez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
Yetirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tamamlamak
İlahiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Din Bilimi
İlim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Bilim, Nitelik, Özellik
Az Çok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
Bile Bile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
Makbul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Geçer, Geçerli, Hoşa Giden, Hoş Karşılanan, Beğenik
Vadeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
Celil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Çok Büyük
Bağırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nara, Nida
Darmaduman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
Mebde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
Kavilleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak
Gemlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
Televizyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
Oranlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Nispetli, Mütenasip, Mütevazin, Mutedil, İnsaflı
Kırmızı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Al, Kızıl
İzlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
Azametli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
Maşrık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
Ağılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zehirlemek
Meridyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.