Gerekseme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İhtiyaç
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Avutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırmak, Oyalamak, Ağlamasını Önlemek, Kandırmak, Aldatmak
Doğu Bilimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
Yetişek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Menşe
Kol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak
Ulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Yüce
İmalat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretim (ler)
Beletçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletken, Kondüktör
Ökünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kapatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, Kapamak, Kilitlemek, Mühürlemek
Değirmi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlak
Ehemmiyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz
Hat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
Ticari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecimsel
Mecnun Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
Yüze Gülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak
Sekans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Dizi
Bebek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bebe, Körpe, Çağa
Taşra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eyalet, Kenar, Dış
Dildar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
Sevişmezlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet
Ağızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huni
Köşeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tunlu
Ödeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İfa, Tediye
Aldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak, Aldatılmak, Atlamak, Avunmak, Kanmak, Yutmak
Kıl Kuyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Zayıf, Züğürt
Caiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
Editör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
Doğuşlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asil
Sıyırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Kaldırmak
Kavga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövüş, Cenk, Hengâme, Hırgür, Hırıltı, Savaş, Çaba, Mücadele
Velet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Oğul
Umumi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genel, Topyekûn, Kamul
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.