Ege kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Veli
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İmalatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretimci
Şişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Şiş
Medih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övgü
Esbak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Geçmiş
Abur Cubur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
Nemelazımcılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umursanamazlık
Mendil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suluk, Yağlık
Bölmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İlmi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilimsel
Çevirgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
Döküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat
İltica kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
Haksızca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizce
Kabak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Dazlak, Evvel, Ham, Kaba
Kaval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düdük, Tef
Büyütme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Mübalağa, İlave
Nazire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Söz
Mevcut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı
Deklarasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirme, Duyurma, İlan Etme
Meşgul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
Zıpır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Delişmen, Kaçık, Hoyrat
Mihrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Odak
Nutuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
Sahiplenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
Şecere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
Lafız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Söz
Kırıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, İşve
Tutulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutulmuş, Mevkuf
Bigâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Aldırışsız, Yad, Yabancı
Eğmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bükmek
İvedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
Müreccah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.