Denli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Derece, Kadar
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gayretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı
Müflis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batkın, İflas Etmiş
Terminal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstasyon, Gar
Tekabül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
Dayanırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Mukavemet
Bayrılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıdem
Larva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtçuk
Çare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Üşenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erinmek, Tembellik Etmek, Yüksünmek
Bitim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son
Tam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Bütün, Gerçek, Harika, Komple, Mükemmel, Tıpkı, Tüm
Dede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaba, İhtiyar, Yaşlı, Baba, Büyük Baba, Cet
Essah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Gerçek, Sahi
Yığınak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecma, Tecemmu, Tahaşşüt
Kösele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gön
Çamçak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
Fuar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Panayır
Ayrışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
Hiza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrultu, Cerge, Sıra, Düzlük
Sası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
Muhabere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, İletişim, Salıklaşma
Devir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Çağ, Dönem, Dönme, Gün, Tur, Zaman, Dolaşma
Zaminlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
Koşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çift, Eş, İkiz
Bilgiç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Ukala
İcatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
Ufak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Mikro
Vatoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kedibalığı
Kararmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
Göden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe
Telâş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Kargaşa, Kaygı, Sıkıntı, Tasa, İvecenlik
Fecaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Musibet
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.