Bunalım kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Buhran, Kriz, Bunluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kanuncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni
Stratejik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemli
Giymek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Kullanmak, Taşımak
Celâl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
Yubatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak
Üfürükçülük Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
Hatun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayan, Eş, Hanım, Kadın, Zevce
Konik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrimsel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ahlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Terbiye, Töre, Moral
Meşk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz
Hoşlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Beğenmek, Hazzetmek
Yenilenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak
Vergili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veriml
İrşat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
Kardeş Oğlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğen
Arabalı Vapur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feribot
Bakış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazar, Göz
Telhis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
Tenzilatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirimli
Teori kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuram, Nazariye
Yarım Yamalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Eksik, Elüstü, Fevrî, Tez, Üstünkörü
Sınıflamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölümlemek, Gruplandırmak
Şaşkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmış, Budala, Hindi, Sersem, Akılsız
Basitçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
Eli Açık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Bonkör
Resmiyetçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
Hoşaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komposto, Şerbet
Dökmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıtmak, Açıklamak, Açığa Vurmak, Bırakmak, Boşaltmak, Düşürmek, Harcamak, İfşa Etmek, Kullanmak, Ödemek, Saçmak, Salmak, Sarf Etmek, Serpmek, Söylemek, Taşımak, Yakmak
Sagan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Hekim, Tabip
Muvakkaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvakkati
Sakinlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
Aşikâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.