Bulgu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tapa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç, Tıpa
Samimiyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtenliksiz
Acılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Yanık, Zehirli
Kemal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik
Takviye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
Duyulan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
Tahayyül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
Kabullenememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yutkunmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Savrulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
Taksirler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
Fakül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benek
Tahril kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi
Sezon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Mevsim, Dönem
Düzleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Düzelmek, Yatmak
Pekâlâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Peki, Peki Olur, Dediğin Gibi Olsun, Öyle Kabul Edelim, Kesinlikle, Çok İyi
Belirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tebarüz, Tezahür
Mecmu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Toplam
Buzulkuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diuca Speculifera
Singin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç, Sindirilebilen, Hazmı Kaabil
Hususiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Ahbaplık, Bilhassa
Naşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toy
Eğiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Yamukluk, Meyil
Herif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam
Sakatlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek
Alacakarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
Muhavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
Kurcalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Araştırmak, Deşmek, Eşelemek
Dertop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir Araya Getirilerek, Büzülerek
Mülayim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun
Tedbir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlem, Evirgenlik
Buluşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak, Kavuşmak
Papatya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çobanyastığı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.