Biçim kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şekil, Form, Tarz, Eşkâl, Hat, Kalıp, Merkez, Minval, Suret
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bati kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Yavaş
Tütsülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulanık, Karışık
İlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Lanet, İntizar
Ziyaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
Tiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Keskin (Ses)
Dağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
Canciğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Çok Yakın, Sıkı Fıkı, Pek İçten
Ezber Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezberlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Fıtrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış
Yazıklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
Serinkanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
Maceraperest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenci
Gaddar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
Şifa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağalma, Onulma
Tecessüm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Canlanmak
Nazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Göz, Göz Değme
Çapaçul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Hırpani, Pasaklı
Ayırt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fark, Nüans
Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak
Çalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
Tanınmayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabancı, Yeni
Zürriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Kuşak, Soy, Çocuk
Kürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
Ajur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antika
Kornea kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saydam Tabaka
Boşlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
İstif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığma, Stok
İcazetname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma
Dişil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nisai; Müennes
Sakız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiklet, Ak Reçine
İstibdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Zorbalık, Sınırsız Monarii, Despotluk, Keyfe Bağlı Yönetim
Bahsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Söz Söylemek, Söz Etmek, Temas Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.