Başıdinç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Rahat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Heybetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu
Dandini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Düzensiz, Karmaşık, Darmadağın
Vaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Olay, Hadise
Kâğıt Torba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kese Kâğıdı
Sorguç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuğ; Tepelik
İtdirseği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arpacık
Çorak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
Ütilitarizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kıvanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İftihar
Abone Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümlenmek, Dadanmak
Bekleyivermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
Zırıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
Örek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Yapı, Bina
Limonluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
Hâkim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
Elektrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
Uyarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
Berbat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
Çarpış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darbe
Durumunda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
Fosilleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerilemek
Büyükbaba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Baba
Gümbedek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
Atıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı, Yalancı, Palavracı
Rastlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
Koordinat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerlem
Cascavlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
Puslu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
Yordam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeviklik, Çalım, Meleke, Kılavuz, Yardımcı, Çabukluk, Yeti
İltica kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
Muhammedî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
Alternatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçenek, Şık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.