Bağ Bozumu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Güz, Sonbahar
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Geçinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Dolanmak, Ölmek, Taslamak, Uzlaşmak, Yaşamak, Bağdaşmak, Uyuşmak
Zeyil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ek, Katkı, Ulama
Kepaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Gülünç, Rezil, Utanmaz, Değersiz
Karınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
Davetkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
Hemşire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
Ortak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
Af kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kankızıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
Taş Pamuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Asbest
İnanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat
Cenk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
Aksırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
Nasyonel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
Mukayese Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Salıştırmak
İnisiyatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncecilik
Mangiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para
Teşkilatlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
Komplikasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan Etki
Sıngın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmuş, Sinmiş, Çekingen, Ürkek, Üzgün, Kırık Dökük, Dağınık, Perişan
Gelgit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma, Meddücezir
Tanımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Saymak, Seçmek
Bilgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri
İktidarsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
Fesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut
Yapma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Yapay, Yapmacık
Uğru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yol; Hırsız
İtfaiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
Düzenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen Vermek
Debriyaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavrama
Ayrı Cinsten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimütecanis, Ayrışık
Kitapsaray kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.