Badire kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İttifak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
Yönetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare
Had kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç
Ağrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
Endikatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
Memul Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
Lig kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küme
Muayenehane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mualecehane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Nüfuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Sinme, Fer, Kuvvet, (İçine) Geçme, Sözü Geçme, Erk, Güç
Cildiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları, Dermatoloji
İçi Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Kof
Kakımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Kızmak, Öfkelenmek, Paylamak
Küçükayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüasgar
Tapınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbadet
Kara Elmas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karbonado, Maden Kömürü
Tarumar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
Boktan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
Ameli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
Soyaçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
İktibas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç Alma, Aktarma; Alıntı
Fayrap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak
Çerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
Yular kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedek
Yıpranmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
Reçel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
Çoban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
Mukaddema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
Kavkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
İnç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parmak
Misket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
Gelgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçici
Kese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kestirme
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.