Anlaşmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Uyuşmak, Sözleşmek, Kavilleşmek, Bağdaşmak, Kaynaşmak, Uzlaşmak, Barışmak, Geçinmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nüksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek
Çenesi Düşük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze
Çivilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
Çağdaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Uygar, Çağcıl, Asri, Muasır, Hemasır
Metamortizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma
Kabız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
Kanaat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
Tevzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sorumluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Günah, Mesuliyet, Sorum
Sıdk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
Cihat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşı, Gaza, Savaş, Harp
Kontak Lens kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lens
Semahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cömertlik, İyilikseverlik
Teleolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
Mahşer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
Sekmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Tabure
Bitkisel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nebati
İmleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İma
Musallat Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak, Tutmak, Yapışmak
Elifine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam
Cadaloz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
Olanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmkan, İmkân, Mümkünlük, Olabilirlik
Yavuklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Nişanlı, İstekli, Namzet, Sevimli
Mat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Soluk
Lav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürük
Başhekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baştabip, Sertabip, Başsagan
Teşkilatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçülük
Meselen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örneğin, Söz Gelimi
Nükteci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
Antant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Mutabakat
Şartlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullu, Koşula Bağlı, Meşrut
Kare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dörtgen, Dördül, Murabba
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.