Adamcıl kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sokulgan, Evcil, Ehli, Munis
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mistik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizemsel, Gizemselci
Peylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Sağlamak, Temin Etmek
Tohum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil, Sülale
Dolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komple, Meşgul, Yoğun
Manav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göğerti Satan, Sebzevatçı
Daha Güzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
Tapu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgit
Beraberlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Müsavat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Başkonsolos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
Teraküm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak
Kamuflaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Gizleme, Alalama
Müdire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici
İğneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
Görünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
Yakışık Almamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmamak, Uygun Düşmemek
Gaflet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aymazlık, İhtiyatsızlık, Dalgınlık, Dikkatsizlik, Uyku
Aracılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delalet, Tavassut, Vasıta
Pekleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılaşmak, Sertleşmek
Örnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
Argaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
Çağırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak
Taassup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık, Yobazlık
Ayak Tarağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
Haberleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek
Paravana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paravan
Bilek Damarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nabız
Yapabilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek, Gücü Yetmek
Güçlenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Hastalıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıklı, Çürük, Marazi, Yarım, İğcil, Mariz
Ateşlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hararetlenmek, Isısı Artmak, Aşka Gelmek, Coşmak
Kaput kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
Transfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Kotarım, Geçiş, Geçit, Geçme, Taşıma, Götürme, Geçirme, Alma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.