Adaklı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Nişanlı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Flu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulanık
Varlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
Huysuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çakal, Geçimsiz, Suratsız, Şirret, Ters, Yaman, Yolagitmez
Hercümerç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
Eğri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
İhtiyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik
Yığılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Kümelenmek, Toplanmak, Yıkılmak
Çağırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Nida
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kürecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
Müzahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
Peyda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
Taşkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşın, Aşırı
Kanayaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Kadın, Yoksul, Zavallı
Uyuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gicişme, Kaşınma, Kotur
Sıcaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Hararet, Isı, Sühunet
Taşıma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakil, Transfer
İstilacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstevli
Tedirginlik Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
Erketeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
Endazeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Simsarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
Turfanda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Faraş
Mera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
Tahsis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Adamak, Ayırmak, Bağlamak
Göden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe
Bazuka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Roketatar
Atlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşucu
Tıpçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
Pislemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek, Yermek
Sentez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
İspatlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, Kanıtlamak
Deste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Bağ, Demet, Grup, Hizip, Öbek, Kabza
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.