Şamil kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kapsayan, Kaplayan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kaplıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilıca
Münhezim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
Teftiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
Kontrolcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
Gülmeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
Fındıkkıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın
Lağlağıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaklaban
Möble kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mobilya
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Görünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
Âcizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
Tekerlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlamak
Tahminen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Kararlama, Yaklaşık
Kütüphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitaplık, Kitap Sarayı, Kitap Evi
Nevaziş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
Malihülya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Sevda, Kuruntu
Mezbaha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesimevi, Kesimhane, Sallakhane, Kanara
Tebaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyruk, Vatandaş
Sergerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Elebaşı
Çünkü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zira, Şu Yüzden Ki, Bu Nedenle Ki
Tören kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merasim, Seremoni, Resim, Şadlık, Tantana, Anma, Kutlama, Karşılama, Uğurlama, Evlenme
Öd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safra
Bedihi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
Hır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dalaş
Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
Beyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleme, Bildirme
Yakalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
Görmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
Üstler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkân
Kumbaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
Yalvaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Resul, Peygamber
İstelagmit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikit
Dengelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.