Eğitim Sitesi

Karalama Nedir? Karalama Hakkında Kısaca Bilgi

Karalama Terimi Hakkında Bilgiler

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Karalama:

Sipariş almadığı zamanlarda hattatın, eli durmasın diye gelişigüzel karaladığı yazılar. Hattatlar boş zamanlarında harf ve kısa cümleleri, noktalarını koymadan, tekrar tekrar yazarlardı. 9ıYolda giderken veya bir yerde otururken, sağ elinin parmaklan arasında, zeytin büyüklüğünde bir taneyi yuvarlayıp duran hattatlar vardır.

Ord, Prof. Dr. A. Süheyl ÜNVER'in notları arasında rastlanan şu örnek karalamanın önemini çok güzel belirtmektedir.

Hattat Mustafa İzzet Efendi; "Haftada bir gün yazmam, ertesi gün elim hemen değişir. Bu bir günlük istirahattan dolayı yazının bozulan tarafını yalnız ben hissederim, kimse farkında olmaz. Eğer iki gün yazmasam, başkaları da bunu farkeder" dermiş.

 

    Benzer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri

    Serlevha: Başlık, yazma kitabın tezhiplenen başlık bölümü. Bir levha veya kitabın başına yazılan yazı ve yapılan resme de serlevha denilir. Fatih devrinde kitap başlıkları, ucu ince tığlarla biten mihrap şeklinde değil, sayfanın enince uzanan uzun dikdörtgenler şeklindedir. Bu devirde pembemsi, mavi ve siyah» renk; çiçek, dal, yaprak ve filiz motifleri, türlü geçmeler görülür. Bazı yazmalarda bilhassa Kur'an-ı Kerim'lerde Fatiha ile Bakara suresinin ilk ayetlerinin yer aldığı karşılıklı iki sayfa ve Sultanlara takdim olunan yazma eserlerde ilk sayfa ile karşısındaki sayfa tamamıyla tezhipli olabilir.

    Musanna: Usta elinden çıkmış, sanat eseri, çok süslü.

    Makili Yazı: Hiçbir parçasında yuvarlaklık olmayan, düz, dik ve köşeli bir yazı biçimidir. Kûfî yazı, bu yazıdan gelişmiştir.

    Divit: Aslı devat'tır. "Devat" kelimesi Türkçe'de divit olarak isimleşmiştir. Kalemleri koyacak bir kutu yanında kapaklı hokkasıyla, beldeki kuşağa çaprazlamasına sokularak taşınan ufak bir yazı takımıdır. Pirinçten, bakırdan yapılmış divitlerin, ufak yayvan sandık şeklinde olanları bulunduğu gibi, yuvarlak bir mahfaza yanına tutturulmuş hokkalı şekilleri de görülür. Gümüş ve altından yapılmışları olanları da vardır. Mürekkep konulan hokka, kalemliğin yanına yapıştırılırdı. Hokkaların, biri mürekkep diğeri lal denilen kırmızı boya koymağa yarayan iki bölümlüleri olduğu gibi, iki üç hokkalı divitler de vardı. Kalem koyulan bölümün uzunluğu 25 cm kadardı. Hattatların, ayrıca kalemdanları da olurdu. Buna kubur da denilmiştir. Eski divitlerin, hokkalarının alt tarafına, kalem ucu kesmekte kullanılan maktanın bir zincirle bağlanması için küçük bir halka yapılmıştır. Divitlere, kuşağa sokulduğunda kaymasın diye bir kılıf yapılır ve buna divit şiltesi denilirdi. Divit yapan, esnafın oturduğu, Üsküdar'daki Kazasker Ahmet Efendi Mahallesi, eskiden Divitçiler adıyla anılırmış. Kambur Ahmet adındaki divitçinin yaptığı divitler uğurlu sayılıp, yüksek fiyatla alıcı bulurmuş. Bu divitçi, hokkanın altına ve kalemdanın gövdesine «Seyyid Ahmed» damgasını vurmuştur. Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver'in «Divitçilerimiz ve Eserleri» adlı yazısında Usta Mehmed'ler, Abdüllâtif, Baha, Fennî, Hüsnü Arif, Hilmi, Hacı Ömer, İbrahim, Kumkumacı zade, Mehdî, Mehmed b. İsmail, Mustafa, Resmî, Rumî, Seyyid Hasan, Şehrî adlı divitçilerin eserleri anlatılmıştır.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü