İstidrâk Terimi Hakkında Bilgiler
Edebiyat Terimi Olarak İstidrâk:
Anlamla ilgili sanatlardandır. Över gibi görünerek yerme ve yerer gibi görünerek övmek.
1. Övme yoluyla yerme: Eskiler te'küdü'z-zemm bi-mâ yüşebbihü'l medh derlerdir. Kişi övmeye benzer sözlerle, kuvvetle yerilir.
Ali Paşa'nın Girit'teki başarısızlığını dile getiren Ziya Paşa'nın Zafernâme'sinden alınan şu beyitler bu sanatın en güzel örneklerinden.
Bârek-Allah zehî kevkebe-i âlel'al
Levhaş-Allah, aceb nusret-i feyz ü ikbâl!
Hak bu kim görmedi ağaz edeli devre elek
Böyle bir tefh ü zafer böyle şükûh ü iclâl...
Lerze saldı feleğe nâre-i "Hayyâk Allah"
Râşe verdi küre'yi gulgule-i "Ya Müteâl"
Kimseler olmadı bu feth-i mübîne mazhar
Ne Skender ne Hülâgâ ne Sezar ü Anibal.
Âferin himmetine âsaf-ı âli-kadrin,
Oldu şâyeste-I tevfik-i Cenâb-I Müteâl
Girid'I aldı geri himmet-i seyf ü kalemi
Hakkına gelmiş iken dâiye-i istiklâl
Devleti eyledi bir öyle belâdan âzâd
Yoksa pek müşkil olurdu şu zamânda ahvâl...
İhtiyar eyledi bu kışda şu müşkil seferi,
Yoksa kim etmiş idi kendisini istiskâl!
2. Yerme yoluyla övme: Eskiler te'kîdü'l-medh bi-mâ yüşebbıhü'z-zemm derlerdi. Kişi yermeye benzer sözlerle kuvvetle övülür. Örnek:
Dehrde anlamayup bilmediği varsa meğer
Tamau buğz u nifak u hased u gadr u sitem
Nabî
Benzer Edebiyat Terimleri
Türkü: 1. Belli bir ezgisi olan ve hece ölçüsüyle yazılan anonim halk şiiri nazım şekli. 2. Kendine has ezgiyle söylenen halk şiiri nazmı biçimi. Türküler bent ve nakarat adı verilen iki bölümden oluşur.
Mazmun: Belli bir kavramı anlatan, onu düşündürüp çağrıştıran kalıplaşmış söz ve benzetmeler. Bir dizenin bir ifadenin taşıdığı ve onlardan herkesin anladığı gerçek ya da mecaz anlama, asıl anlamı yanında taşıyan bir isme, bir atasözüne, âyete, hâdise, olaya, bir şeyi onun özelliklerini çağrıştıracak sözcük ya da sözcük gruplarının veya dizelerin içine yerleştirmeye mazmun denir. Örnek: Çıhma yârim giceler ağyar te'nından sakın Sen meh-i evc-i melâhatsin bu noksândır sana Fuzulî (Sevgilim, gece yarıları dışarı çıkma, yabancıların ayıplarından sakın. Sen güzellik göğünün en yüksek yerindeki dolunaysın, gece çıkmak sana yakışmaz, kusur sayılır.) Fuzuli'nin bu beytinde sevgili, güzelliğin doruğundaki aya benzetiliyor. Ayın en güzel hali dolunaydır. Dolunay güneşin batmasından önce doğar. Dolunayın gece yarısı çıkması ay tutulmasıyla olabilir. Ay tutulduğunda noksandır, kusurludur, güzelliğini kaybeder. Fuzulî, bu beytinde "noksan" ve "ta'n" sözcükleriyle bir ay tutulması mazmunu yapıyor.
Sav: İslamiyet öncesinde, destan dönemi Türk edebiyatında atasözlerine verilen ad.
Mitoloji: 1. Tarih öncesine ait efsaneleri, masalları inceleyen bilim. 2. Mitleri, onların doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim.
Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.
- Elektrik Terimleri Sözlüğü
- Teknolojik Ürünler Terimleri Sözlüğü
- Trafik ve İlk Yardım Terimleri Sözlüğü
- Halter Terimleri Sözlüğü
- Tenis Terimleri Sözlüğü
- Emlak ve Gayrimenkul Terimleri Sözlüğü
- Genel Türkçe Terimleri Sözlüğü
- Fotoğrafçılık Terimleri Sözlüğü
- Dericilik Terimleri Sözlüğü
- TERİMLER SÖZLÜĞÜ ANA SAYFA