Galeri Terimi Hakkında Bilgiler
Türkçe-Dil Bilgisi Terimi Olarak Galeri:
Sanat yapıtlarının ya da herhangi bir ürünün sergilendiği salon.
Fen Bilimleri Terimi Olarak Galeri:
Yer altı yolu.
Coğrafya Terimi Olarak Galeri:
Bir birine bağlı yer altı boşlukları.
Tiyatro Terimi Olarak Galeri:
1- Latin tiyatrosunda yüksek ve uzun takma saç.
2- Tiyatro yapılarında ikinci asma kat.
Sanat Terimi Olarak Galeri:
1. Dehliz, koridor. Dar, uzun geçit.
2. Sanat yapıtlarının konulduğu ya da sergilendiği mekân, yer, yapı.
Belediyecilik-Kamu Yönetimi Terimi Olarak Galeri:
Doğalgaz ve elektrik hatları harici diğer alt yapı tesislerinin aynı güzergâhtan geçtiği ortak sistem.
İnşaat Terimi Olarak Galeri:
1. Sanat yapıtlarının sergilendiği salon, sanat galerisi.
2.Örtülü geçit; uzun sofa, divanhane, dehliz.
3. Bir tiyatro salonunun çevresinde yer alan balkon.
Benzer Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri:
Eylemden Türemiş Eylem: Eylem kök veya gövdesine eylemden eylem yapan eklerin getirilmesiyle yapılan eylem.
Şiir: 1- Seslerin, ritimlerin, uyumların kaynaşmasıyla en güçlü duyguları, izlenimleri, coşkuları canlandırma ve etkileme sanatı; koşuk.
2- Zengin sembol
Özel Ad: 1. Tek bir kişiyi, belli bir varlığı veya topluluğu gösteren ad. Kişi, yer, kuruluş, din vb. adları özel adlardır: Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan
Düşünce Paragrafı: Belli bir konu üzerinde belli bir bakış açısı olan, bu bakış açısını ortaya koyan, bunu savunan ve tartışan bir paragraf türüdür. Kısaca, bir düşüncen
Anı (Hatıra): Yaşanmış olayları duyurmak için yazılan yazı türüne anı denir. Yazarın kendi başından geçen ya da kendisinin de karıştığı olayları sanat değeri taşıya
Duyulan Geçmiş Zaman Kipi: Fiilin karşıladığı oluş ve kılışı, kişinin başkasından duyduğunu, sonradan gördüğünü veya farkında olmadan işlediğini anlatan, içinde şekil ve zaman k
Şive: 1. Bir dilin bilinen tarihsel süreci içinde ortaya çıkan, ses ve biçimsel farklılıklar gösteren kollarından her biri.
2. Şive bir dilin, bilinen ta
Ortak Zarf: Birleşik cümlelerin, bağımlı sıralı cümlelerin yüklemlerinin ortak zarfı, ortaklaşa zarf: Sonra denizi gördüler, fırtınalı havalarında büyük dağların