Eğitim Sitesi

Fütürizm Nedir? Fütürizm Hakkında Kısaca Bilgi

Fütürizm Terimi Hakkında Bilgiler

Edebiyat Terimi Olarak Fütürizm:

Gelecekçilik. İtalyan şairi Marinetti'nin 1909'da Fransa'da ortaya koyduğu edebiyat akımı. Bu akım yaşamın sürekli değiştiğini, sanatın da yerleşik bütün kuralları bir yana bırakarak yeni biçim ve anlatım yolları yaratarak bu değişime ayak uydurması gerektiğini savunur.

 

Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Fütürizm:

1909 yılında İtalya'da doğan ve geçmişe, şimdiki zamana ve geleceğe değin durumları aynı zamanda gösteren sanat çığırı.

 

Sanat Terimi Olarak Fütürizm:

Zamana bağlı çeşitli durumlar ile çeşitli yaşantıları birleştiren görüş.

 

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Terimi Olarak Fütürizm:

1. Yirminci yüzyılın başında ortaya çıkan İtalyan edebiyat ve sanat akımı.

2. İtalyan şairi Marinetti’nin 1909 yılında yayımladığı bildiri ile ortaya çıkan, yeni hayatı övme, geleneksel edebî kuralları yıkma amacını güden ve Dadacılık, gerçeküstücülük vb. akımlara öncülük etmiş olan edebiyat akımı.

 

    Benzer Edebiyat Terimleri

    Örtmece: Doğrudan doğruya söylenmesi uygun olmayan bir olguyu, dümdüz anlatma ya da söyleme yerine dolaylı biçimde anlatma yolu.

    Deyişme: Halk edebiyatında âşıkların karşılıklı şiir söylemesi. Atışma da denir. En az iki âşık kendi kendilerine ya da bilirkişiler ve dinleyiciler karşısında belli kurallar çerçevesinde şiir yarışı yaparlar. Birbirlerini denerler, ustalıklarıyla öne çıkmaya çalışırlar. Deyişme şu sırayla yapılır: Merhabalaşma, giriş bölümüdür. Âşıklar, birbirlerini ve dinleyicileri "Hoşgeldiniz", "Sefa geldiniz", "Merhaba" gibi sözcüklerle rediflerine bağlanan kafiyelerle dörtlükler kurarak selamlar. İkinci bölümde âşıklar kendi ustalarının şiirlerinden örnekler söyler. Tekerleme bölümü denilen üçüncü bölüm asıl deyişme bölümüdür. Ev sahibi ya da yaşlı bir kişi düz ya da geniş ayakla deyişmeyi açar. Âşıklar konu ve bend sınırlaması olmaksızın verilen oyun üzerinden deyişmeye başlar. Âşıklar asıl ustalıklarını ve sanatçılıklarını burada göstermeye çalışır. İlk ayak bitince diğer âşık yeni bir ayak açar. Deyişme sürdükçe ayaklar darayak halini alır. Deyişme karşılıklı soru-yanıt şekline döner. Âşıklar böylece birbirlerinin bilgi ve sanatlarını ölçer. Bir şekilde karşısındakini söz söylemez haline getiren âşık deyişmeyi kazanır. Söz söyleyememe durumuna "lebdeğmez" denir. Deyişmenin sonunda da âşıklar birbirlerini rahatlatmak, gönül almak için karşılıklı koşmalar söyler. Birbirlerini överek hoşgörü örneğiyle deyişmeyi bitirirler. Örneğin âşık Şenlik ile âşık Feryadî'nin deyişmesi: Şenlik: Şöhretin vezir payında Rütbesiyle şana layık Oturuşun o duruşun Hem sultana hana layık Feryadî: Sefa geldin gözüm üzre Olsam mihmana layık Şeyhülislam, sadrazam Doğru Al'Osman'a layık Şenlik: Seninle oldum taaşşuk Gözlerime geldi ışık Duymadım sen kime aşık Dillerin Kur'an'a layık Feryadî: Bu düşkün gönlüm açarsın Selim Sırat'ı geçersin Kevser ırmaktan içersin Olasan cihana layık Şenlik: Kul şenliği eder hürmet Rikabın kıldım ziyaret Sana nasip olsun cennet Huriye gılmana layık Feryadî: Sefil Feryadî göresen Meram maksûda eresen Sancak altında durusan Habîb-i Rahman'a layık

    Üslup: Bir yazarın duygu, düşünce ve eylemlerini kendine özgü anlatış yolu, anlatım biçimi.

    Aydınlanma Dönemi: Avrupa'da XVII. Yüzyılın ikinci yarısı ile XIX. Yüzyılın ilk çeyreğini kapsayan, önde gelen filozofların, aklı insan hayatının kesin yol göstericisi yapma; bireyi ve toplumu bilimsel bilgi ile aydınlatma yönündeki çabalarıyla seçkinleşen; evrensellik, hümanizm, modern bilim, ilerlemecilik terimleriyle tanımlanan bilimsel keşif ve felsefi eleştiri çağı.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Edebiyat Terimleri Sözlüğü