Eğitim Sitesi

Çekmek Nedir? Çekmek Hakkında Kısaca Bilgi

Çekmek Terimi Hakkında Bilgiler

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Çekmek:

1- Ebruya desen vermek için at kılı veya tığ ile serpilen boyalara çekilerek şekil verilmesidir.

2- Âharlanacak kâğıdın, şaplı suyun içine batırılıp çıkarılma işlemine denir.

 

Genel Türkçe Terimi Olarak Çekmek:

1. Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek.
"Masayı biraz sola çek."

2. Taşıtı bir yere bırakmak, koymak.
"Minibüsü otoparka çektim."

3. Germek.
"İpi çekip çamaşırları astım."

4. İçine almak, emmek.
"Ahşap tüm boyayı çekmiş."

5. Bir yerden başka bir yere taşımak.
"Valizleri kapının yanına çekin."

6. Bir amaçla ortadan kaldırmak.
"Şirket çalışanlarını sahadan çekmiş."

7. Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak.
"Tartışmada silah çekmiş."

8. Atmak, vurmak.
"Çok güzel penaltı çeker."

9. Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak.
"Korumaları geri çekilmiş."

10. Güç durumlara dayanmak, katlanmak.
"Gurbet ellerde çok çektik"

11. Tartıda ağırlığı olmak.
"Bir çuval patates 40 kilo çekti."

12. Döşemek.
"Telefon tellerini çektiler."

13. Herhangi bir engel kurmak.
"Hayvanlar girmesin diye avluya duvar çekmiş."

14. Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak.
"Ben çektim boş çıktı, bir de sen çek."

15. İmbik yardımı ile elde etmek.
"Gül yağı çekmek kolay iş değil."

16. Çizgi durumunda uzatmak.
"Biraz daha ileri çek."

17. Aynısını yazmak veya çizmek.
"dersimiz.com'dan kopya çekmek bizim işimiz."

18. Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak.
"Bardak çekmeye nasıl dayandın?"

19. Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak.
"Perdeyi az daha yukarı çek."

20. Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek.
"Bu telefon çok güzel fotoğraf çekiyor."

21. Taşıma gücü olmak.
"Bu tır kaç ton çeker?"

22. Öğütmek.
"Karabiber çekmek için değirmen aldım."

23. Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak.
"Yarın ikinci protestoyu çekeceğim."

24. Hoşa gitmek, sarmak.
"Bu dizi beni çekmiyor."

25. Kaçan ilmeği örmek.
"Kazak iki yerinden çekilmiş."

26. Masrafını karşılamak, ikramda bulunmak.
"Tüm tatil masrafını çekeceğim."

27. Bir duyguyu içinde yaşatmak.
"Uzun yıllar çocuk hasreti çektiler."

28. Yürütmek, sürmek.
"Arabayı sahile çek dostum."

29. Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek.
"Bu kız büyük halasına çekmiş."

30. Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak.
"Sen de sorguya çekileceksin."

31. Herhangi bir anlama almak.
"Lafı yanlış yere çekme."

32. Örtmek, giymek.
"Yorganı çocuğun üstüne çek."

33. Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek.
"Bizim inekleri de bugün çekecekler."

34. Yol, ay sürmek.
"Şubat dört yılda bir yirmi dokuz çeker."

35. Daralıp kısalmak.
"Kazaklar biraz çekmiş mi?"

36. Asmak.
"Şanlı bayrağımızı direğe çekmek benim işim."

37. Boya, badana vb. sürmek.
"Duvara biraz kireç çekmeliyiz."

38. Yollamak.
"Düğünde telgraf çekmişlerdi."

39. Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak.
"Bu baca zor çekiyor."

40. Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek.
"Hazırladığım kek çok güzel çekmiş."

41. Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı.
"Mıknatıs demiri çekti."

42. Vericiden gelen dalgaları algılayarak televizyon, radyo, telefon vb. aygıtlarla bağlantı kurmak.
"Bizim evden telefon güzel çekiyor."

43. İçki içmek.
"Yine çekmeye gidiyorlar."

 

    Benzer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri

    Haşebi: Ağaç liflerinden yapılan eski yazı kâğıtlarına verilen ad.

    Müzehhip Çekmecesi: Her sanat erbabının kabili nâkil ufak bir çekmecesi vardır ki en kıymetli malzemesi ve âletleri orada saklı durur. Mezhhiplere ait olanlara müzehhip çekmecesi denir.

    Hatt-ı Mağribi: Cezayir, Tunus, Faslıların yazılarına verilen ad. Kûfi'nin acemice yazılmış şeklidir.

    Kalemtıraş: Kamış yazı kalemlerini açmakta kullanılan uzunca saplı bıçak. Arapçası mibree'dir. Gezlik de denir. Yazı takımları arasında mutlaka kalemtıraş bulunur; sapları kemik, fildişi, sedef, öd ağacı, abanoz, akik, mercan, hünnap veya pelesenkten yapılırdı. Kalemtıraş tığı da denilen bıçakla sap arasında, çoğu zaman pirinçten yapılmış bir bilezik bulunur. Buna pırazvana denilir. Altın ve gümüşten pırazvanası olan kalemtıraşlar da vardır. Kalemtıraşlar bıçaklarının şekillerine göre: hattatî, kâtibî, servî, küt, söğüt yaprağı, cam kırığı, izmarit; saplarının şekillerine göre; çelik sap, demirhindi; şirmaga (balık derisi kaplı), gümüş pırazvana, altın pırazvana gibi isimler alır. Bıçak üzerinde pırazvanaya yakın yerde çeşitli şekillerde oyulmuş imzalar ve süsleme vardır. Kalemtıraşçılar icazet almadan imza koyamazlardı. Bunlar peştamal kuşanırken, en yaşlı kalemtıraş üstadı kendilerine o güne kadar kullanılmamış isimlerden birini verirdi. Kalemtıraşın çeşitleri vardır: Hâkk işinde kullanılan, kalemtıraşın adı mihfere, yalnızca kalemin, yarılması işinde kullanılanın adı ise mifrez'dir. Yanlışları kazımak için minik kalemtıraşlar da yapılır ve bunlar çoğu kez orta kalemtıraşların sapı içinde açılan boşluğa yerleştirilir; sapın alt ucundaki kapak açılarak çıkarılırdı. Bunlara yavru kalemtıraş denilirdi. Kalemtıraşı, Osmanlılar İranlılardan almışlardır. Yavuz Sultan Selim'in İran'dan getirdiği ve ganimetlerin en kıymetlisi saydığı Tebriz sanatkârları arasında kalemtıraşçılar da vardı. Ancak Osmanlı kalemtıraşları da çok zarif ve mükemmeldir.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü