Eğitim Sitesi

Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü

Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü

Cihet Verilme

(Hizmet yerinde de kullanılır.) Diğer ilmî ve idarî mesleklerde olduğu gibi san'at sahasında da ilerleyenler de bir pâyeye nail olur. Sant'atkârlar arasında bu şâkirtlikle başlar, sonra sıraya girer. Halife (Kalfa) yani üstâd muavini pâyesine erişir, ondan sonra da üstat (usta) ve nihayet bütün ustaların da başı olur ki, o zaman çalıştığı şubeye göre nakkaş başı, müzehhip başı ve mücellit başı pâyelerine erişirler ve bu vazifeleri de kendilerine cihet (resmî bir vesika) verilmekle de maaş hususlarında ellerinde bir vesika olur.

Cilbend

Yazma kitap ciltlerinin muhafazası için kullanılan kutu; içindeki bir kurdele çekilince kitap dışarı çıkar. Ayrıca yazı ve resim konulmak üzere bir kenarından bez ile yapıştırılmış iki mukavvadan ibaret kapaklara da cilbent adı verilir. Ağız tarafından ve yanlarından küçük şeritlerle bağlanır.

Cilt

Türkçeye Arapçadan geçen bu kelime «deri» demektir. Yazılı eserlerin korunması amacıyla yapılan kitap kapları da çoğunlukla deriden yapıldığı için cilt adını almıştır. Kâğıdın icadından önce, balmumu levhalar ve papirüs üzerine yazılan yazıların saklanması için iplerle bağlı tahta kapaklar kullanılmıştır. Parşömen kullanılmaya başlanınca katlanıp forma elde edilmiştir. Cilt ve ciltçilik kâğıtçılıkla birlikte gelişmiştir. İlk Türk ciltleri Doğu Türkistan'da Mani dinini kabul eden Uygur Türklerine aittir. Cilt sanatının Çin'den Türklere geçtiğini ileri sürenler varsa da Çinlilerin tomar hâlinde baskı yaptıkları göz önüne alınınca bu mümkün görülmemektedir. Klâsik Türk ciltleri aynı yüzyıllar içindeki diğer İslam milletlerin kitap kapları ile karşılaştırılırsa bazı özellikler görülür. Meselâ İran çevresinde yapılan ciltlerin kaplarının iç yüzlerinde katı' süsler ince ve çok renklidir. Türk ciltlerinde ise iç kısım genellikle kalın katı' (oyma) süslü ve sadece merkez madalyonundan ibaret, bazen de köşebentlidir. Zemin tek veya iki renklidir. Bazen dıştaki süsleme, derinin rengi değiştirilmiş olarak, kabın iç yüzünde de tekrarlanır.Deri ciltlerde uygulanan klâsik üslup, şemseli cilt tarzıdır. Kapaklar üzerindeki süslemeler kabartma olduğundan, kitap rafa veya rahleye konduğunda sürtünerek ezilmemesi için, kabartmaların en üst kısmı, düz kısımlardan aşağıda tutulmuştur. Ciltte süslemelerin kapak, Sertap ve mıklep üzerinde yapılmış olması Türk üslûbunun özelliğidir. Doğu ciltlerini batınınkinden ayıran özellikler ise şöyle sıralanabilir: Klâsik ciltlerimizde sırt (dip) yuvarlak değil düzdür; kapaklar kitap boyunda olup, dışarı taşmaz; şiraze, sırta ipek iplik dikilip elle örülür; sırtta yazı olmaz, eserin adı zahriyede veya kitap yaprağındadır; alt kapağa iki parça (Sertap ve mıklep) eklenmiştir; iki kapak, mıklep ve Sertap birer süsleme düzeyidir. Klâsik bir cilt, tezhip, nakış, deri tıraşlama, murakka, hâk, hat, katı' ve ebru sanatlarının ürünüdür. Genellikle birçok sanatkârın ortak çalışması ile meydana gelmiştir.Cilt süsleme üslupları, bu ciltlerin bulundukları kültür alanlarına göre değişik şekillerde ise de, bu değişiklik yapılış özelliklerinden çok süsleme ve kullanılan malzeme konuşunda kendini gösterir. Türk - Îslâm cilt sanatının tarihteki gelişiminde şu üsluplar tespit edilmiştir :Hataî (Kâşî, Horasan, Buhara, Dihlevî), Herat (Herat, Şiraz, Isfahan), Arap (El-cezire, Halep, Fas), Rûmî (Selçuk), Memlûk (Mısır), Türk (Diyarbakır, Bursa, Edirne, İstanbul, Şukûfe, Rugan «Lake», Barok), Mağribî (ispanya, Sicilya, Fas), Lake (Iran, Hint), Buhara-yı cedit.

Cilt Ara Kapağı

Ciltlenmiş bir yayında dış kapak ile ara kapak arasında bulunan yaprak. Cilt ara kapağının ön ve arka yüzünde yazı bulunmaz. Metni cilde bağlayan dayanıldı iki yapraktan biridir. Diğer cildin iç kısmına yapıştırılır. Osmanlı ciltçiliğinde en güzel ebru örnekleri cilt ara kapaklarında görülür.

Cilt Kanadı

Kitap kapağı yerine kullanılan bir terimdir.

Ciran

Ciltte kullanılan beyaz ceylân derisi.

Cönk

Halk şairlerinin dikdörtgen biçiminde uzunlamasına ciltlenmiş olan şiir mecmualarına verilen addır. H. X. (M. XVI.) yüzyılın tanınmış kişilerinden, Bursa'yı ikinci vatan seçen ve yazılarını uzunlamasına defterlere yazan Dede Efendi, bu ismi mahlas olarak kullanmış, kendisine Dede Cöngî denilmiştir.

Cüz

Bir iki formadan ibaret küçük kitaplara verilen ad. Kuran'ın ayrılmış olduğu 30 kısmın her birine cüz denir. Genelde 20 sayfa bir cüz sayılır.

Cüz Gülü

Yazma Kur'an-ı Kerim'lerde cüzlerin başlangıcında sayfa kenarına yapılan yuvarlak tezhip.

Cüzi İrade

Boyaların tekniğine göre hazırlanıp tekneye serpilmesi işlemidir.

Cüzlük

Cüz teşkil edecek büyüklükteki kâğıda verilen ad; yirmi sayfadan meydana gelen forma. Bugün on altı sayfadan oluşan forma, eskiden yirmi sayfa idi.

Çaharkuşe (Çâr Kuşe - Çehar Kuşe)

Harap olmuş kitap kapaklarının dört köşesine geçirilen meşin eklere verilen ad.

Çaharkuşe (Çâr Kuşe) Cilt

Kenarları yaklaşık birer santim, eninde deri ile çevrilmiş, ortası ebru, kumaş veya kâğıt kaplı cilt. II. Beyazıt devrinde ciltlenmiş kitaplar genellikle çeharkuşe kumaş kaplıdır. Bu kumaşlar çoğu zaman ufak karelidir.

Çakmak Mühre

Kağıt mühresi türüdür. Her iki taraftan tutularak kullanılan ağaçtan yapılmış merdane biçimindeki mühre. Ellerin arasında kalan kısımda ağaç oyulmuş ve içine 45 cm. eninde, 1012 cm. boyunda, 11,5 cm. kalınlığında sert bir taş yerleştirilmiştir. Bu taş süleymaniye taşı, zebercent (yeşim) veya akiktir.

Çanak

Kullanılacak boyaların hazır hale gelmesi için kullanılan küçük kaplara denir.

Çârdank (Talik)

Ta'lik yazı, aslında Tevki hattının XIV. Asırda İran'da kazandığı değişiklikle ortaya çıkan yazıya verilen isimdir ve orada daha çok resmi yazışmalarda kullanılmıştır.
Yatık çizgileri uzun, dik çizgileri kasa bir yazıdır; yaygın ve hafif sağa, geriye yatıktır, İranlıların kullandığı bu yazıya Osmanlılar talik, İranlılar ise nestalik demişlerdir. Talik, levha, kitabe ye kitap yazısıdır. Osmanlılarda ekseriya levhalarda kullanılmıştır. Yesarhâde Mustafa izzet Efendi bu yazının en büyük ustasıdır.

Talik'ın üç çeşidi vardır. Şikeste, çârdank, kamış kalem. Şikeste, nesih'e yaklaşan toparlanmış talik; çârdank, talik sülüsü; kamış kalem ise talik celisi, yani iri taliktir.

Talik'ın incesine, hafi veya ince talik yahut hurda talik denir.

Çark-ı Felek

Merkezden çevreye genişleyerek açılan eğrilerin oluşturduğu yuvarlak süsleme motifi.

Çarkı Felek

Hatib ebrusunun bir başka türüdür.

Çekmek

1- Ebruya desen vermek için at kılı veya tığ ile serpilen boyalara çekilerek şekil verilmesidir.

2- Âharlanacak kâğıdın, şaplı suyun içine batırılıp çıkarılma işlemine denir.

Çengar Battal

Eskiden kullanılan büyük boy renkli kâğıt.

Diğer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri

İlk Sayfa ... 5 6 [7]8 9 ... Son Sayfa

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 1039

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa