Eğitim Sitesi

Üstadân-ı Seb'a (Üstadânı Seba) Nedir? Üstadân-ı Seb'a (Üstadânı Seba) Hakkında Kısaca Bilgi

Üstadân-ı Seb'a (Üstadânı Seba) Terimi Hakkında Bilgiler

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Üstadân-ı Seb'a (Üstadânı Seba):

"Yedi üstad" anlamına gelen bir terimdir. Yâkut-ı Mustasımi ile Ergun Kâmil, Abdullah Sayrafi, Yahyayı Sofi, Mübarekşah-ı Süyufi, Mübarekşah Kutub ve Şeyh Ahmed Sühreverdi adlı öğrencilere hattatlarca bu isim verilmiştir.

Şeyh Hamdullah, oğlu Mustafa Dede, damadı ve öğrencisi Şükrullah, öğrencileri ve halazadeleri Celâl oğlu Muhyiddin ve kardeşi Cemalüddin ile Ahmed Karahisari ve Amasyalı Abdullah Çelebi, Hamdullah tarzı bir okul geliştirmişler ve Osmanhlardaki Üstadân-ı Şeb'a'yı teşkil etmişlerdir.

 

    Benzer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri

    Yakut Tarzı: Meşhur hattat Yakut-ı Muşta'sımi nin yazdığı biçimdeki yazılara denir. Bu şekildeki yazılarda sayfa iki veya üç kısma ayrılır; her kısmın bir satırı sülüs, diğer satırları nesihle yazılırdı.

    Çıkarma: Hocanın, talebenin yazdığı meşkin altına, yapamadığı harfleri tekrar yazmasına verilen isimdir.

    Kalem: 1- Yazı yazmakta kullanılan kamış. Hattatlarımızın kullandıkları kamış kalemler genellikle Irak ve İran'dan gelirdi. Bu kamışlar, kararmaları için gübreye yatırılır, koyu kahverengini alırdı. Kamış kalemler şöyle açılırdı: Önce kamışın iki boğum arasında kalan kısmı alınır. Sol avucun içine yatırılarak baş-parmağın ayasına dayanmak suretiyle tutulup, kalemtıraşla eğik olarak kesilir. Sivrice kısmın eti iyice tıraş edilerek inceltilir. Bu yassı ve dil gibi alan incelmiş kısmın kenarları alınarak, yazılacak yazıya uygun kalınlıkta yontulur. Kalem maktanın üstüne konularak ortasına bir yarık (şakk) yapılır. Maktanın yuvasına oturmuş olan kalemin üstüne sol elin başparmağıyla sıkıca bastırılarak, kalemin ucu biraz eğik olarak kesilir. . Hattatların, yazacakları yazıya göre ve çeşitli kalınlıklarda, çok sayıda kalemleri vardır. İyi bir kamış kalemde aranan nitelikler şunlardır: 'Kamış ne çok sert, ne yumuşak, orta sertlikte olmalı; kızıl veya beyaz, damarları düzgün ve sağlam olmalıdır, aksi takdirde kalemin ucu doğru çatlamaz; serçe parmağı kalınlığında, 10-12 parmak uzunluğunda olmalıdır. Kullanılmakta olan kalemde eğrilik veya girinti çıkıntı olunca, kaynamakta olan suya sokulur, biraz suda tutulup çıkartılarak, henüz sıcakken doğrultulurdu. Kamış kalemlerin Cava kalemi, Hint kalemi, Celi kalemi gibi çeşitleri vardır. Kalemin her yontuluşunda sırçasına, içine kül konmuş bez sürülür ve kalemin mürekkebi çekmesi kolaylaşırdı. . İslâmiyet'te kalem, yazı gibi, ilâhî bir lütuf olarak kabul edilmiştir. Hattatlar kalemi açarken çıkan yongaları herhangi bir yere atmaz, toprağa gömerlerdi. Bunun sebebi kalem adının Kur'an'da geçmesidir. Ömürlerince açtıkları kalemlerin yongalarını toplayıp, ölünce sularının bunlarla ısıtılmasını vasiyet eden hattatlar olduğu da yazılmıştır. Hattatlar arasında kaleni kullanışlarına göre isim alanlar da vardır: Simin kalem Yusuf, Ahenin kalem Süleyman, Zerrin kalem Hüsameddin gibi... 2- Eski harflerle yazılan yazı çeşitlerinden her biri: sülüs kalemi, reyhanî kalemi, kûfî kalemi v.b.

    Zerkûf: Altın tozu, altın yaprak yapan, sarı yaldız yapan sanatkâr.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü