Araçların bir mülke girip çıkması için yapılmış olan yolun, karayoluna bağlanan ve karayolu sınır çizgisi içinde kalan kısmına geçiş yolu denir.
Online Trafik ve İlk Yardım Terimleri Sözlüğü
Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük deniz taşıtı.
Bisikletin ön tekerlek maşası üstüne bağlanmış, iki elle kullanılan yön değiştirme aracı, yönelteç, bisiklet direksiyonu.
1- Çökmüş, göçmüş yer.
2- Çökmüş, kaymış toprak, çöküntü, yıkıntı.
3- Kaya veya cevherin kendi kendine yer altına doğru çökmesi.
Eşya ve kişilerin ülke sınırlarından giriş ve çıkışlarında denetimlerinin yapıldığı ve vergilerin tahakkuk ettirildiği kamu kuruluşu.
Kavşakları, yaya ve okul geçitleri belirlenmiş, gerekli güvenlik önlemleri alınmış yol.
Yol üstü uğranılacak, geçilecek yer.
Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, akıl, bellek, zihin.
Azami yüklü ağırlığı 750 kg.'ı geçmeyen römork veya yarı römorktur.
Bir şeyi olan, elinde bulunduran, taşıyan.
Pamuk, kenevir, Hindistan cevizi gibi bitkisel liflerin veya çelik tellerin sarılmasıyla oluşan kolların bir arada bükülmesiyle elde edilen kalın ip.
Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar.
Duyarlılık.
Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, dert, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı.
Hastaneye yaklaşıldığını, hastanenin giriş ve çıkış kapılarına her iki yönden 5 metrelik mesafe içinde park edilmesinin yasaklanmış olduğunu bildiren levha.
Hava taşıtlarının uçuş sırasında izlemeye zorunlu oldukları yol.
Hava taşıtlarıyla yolu, yük vb. taşıma işi.
Bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık.
İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor, tabip.
Solunum yolu tıkanıklıklarında, tıkanmaya neden olan cismin çıkartılması için yapılan bir müdahale tekniği.