Eğitim Sitesi

Ton Nedir? Ton Hakkında Kısaca Bilgi

Ton Terimi Hakkında Bilgiler

Sanat Terimi Olarak Ton:

Boyalı bir cismin planlarının aydınlık ve karanlık dereceleri. Nesnelerin çeşitli bölgeleri birbirleriyle karşılaştırıldıklarında, aralarındaki açıklık ve koyuluk farklarına ton denir.

 

Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Ton:

Renklerin açıklık koyuluk derecesi.

 

Fotoğrafçılık Terimi Olarak Ton:

Belirli bir rengin doygunluğudur. En basit anlamıyla siyah ve beyaz renkler arasındaki grilerin açıklığı ya da koyuluğudur. Ton, konunun parlaklık, açıklık ya da koyuluk gibi özellikleri ile yakından ilintilidir. Aydınlatma da tonları yakından etkiler. (tone)

 

Müzik-Dans Terimi Olarak Ton:

İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık, koyuluk veya açıklık derecesi.

 

Genel Türkçe Terimi Olarak Ton:

Bir metreküp hacminde ve + 4 C° deki arı suyun ağırlığı. 1000 kg lık ağırlık birimi.

 

Türkçe-Dil Bilgisi Terimi Olarak Ton:

1. Okurken ya da konuşurken sesin duyguları belirtecek biçimde çıkmasına ton denir. Tonlama kulak eğitimine bağlıdır.

2. Sesli okurken, konuşurken ya da şarkı söylerken sesimizi zaman zaman alçaltır, yükseltiriz. Yerine göre sesimiz incelir, kalınlaşır; sert ya da yumuşak çıkar. Bu yolla sese bir duygu değeri katarız. Buna tonlama denir.

3. Anlatıma düşünce, duygu, coşku, yumuşaklık, sertlik vb. özellikler kazandırmak amacıyla sesin alçalıp yükseltilmesine ve sese duyguların niteliğine uygun bir anlam kazandırılmasına tonlama diyoruz.

 

Diksiyon ve Hitabet Terimi Olarak Ton:

Konuşurken çıkardığımız seslerin titreşim sayısının az ya da çok oluşuna ton denir. Sesin düşük, yüksek ya da tiz ve pes çıkarılmasıdır. Titreşim sayısının çokluğu sesi tizleştirirken azlığı ise pesleştirmektedir.

 

Görsel Sanatlar | Resim Terimi Olarak Ton:

Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi.

 

    Benzer Sanat Terimleri

    Malzeme: Gereç.

    Şema: Basit çizilmiş simge.

    Biçim Bozma: Özellikle güzel sanatlarda, fotoğrafta (fotoğrafçılık) ve dansta verilerini doğadan alan ve belirli normların ya da normal (olağan) biçimlerin bulunduğu kabul edilen görüntülerde biçimi abartarak sunma, normal in göstergelerini tümüyle yok etmeden değiştirme. Dışavurumculuk ya da ilk sanat gibi duygu ve anlatımın vurgulandığı, izleyiciyle iletişimin etkili olmasının amaçlandığı sanat türlerinde biçimbozma yoğun olarak kullanılmıştır. Öte yandan özellikle 20. Yy' ın serbest yaklaşımı içinde pıcasso ya da h. Moore gibi bir çok sanatçı biçim olanaklarını artırmak için, kaynakları doğa olsa bile biçimbozmayı bir araç olarak kullanmışlardır. Gerçeküstücülük' teyse biçimbozma, duygu ve düşlerdeki gerçekleri anlatabilmenin aracı olmuştur. Öte yandan yeni- dışavurumculuk gibi, "normal" kavramlara bağlı olmayan ve doğanın tüm görüntü kullanımlarından bağımsız biçim yaratan sanat üsluplarında biçimbozmadan söz edilemez; çünkü bu üsluplarda normalin ne olduğu hakkında belli ilkeler yoktur. Fotoğrafta biçimbozma çekim sırasında aynalar ya da merceklerle ya da çekimden sonra baskı sırasında mekanik ve kimyevi yöntemlerle görüntüyü değiştirerek elde edilir.

    Aura: Bir kişi veya nesneye dair ayırt edici fakat doğrudan algılanamayan özellik, atmosfer. Sanat bağlamında ilk olarak Walter Benjamin tarafından 1936'da "Mekanik Yeniden Üretim Çağında Sanat Eseri" isimli makalede; özgün, el yapımı sanat eserlerinin eşsizliğini dile getirmek için kullanılmıştır.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Sanat Terimleri Sözlüğü