Eğitim Sitesi

Gramer Nedir? Gramer Hakkında Kısaca Bilgi

Gramer Terimi Hakkında Bilgiler

Edebiyat Terimi Olarak Gramer:

Bir dili meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük haznesi, anlam değişmeleri, cümle kuruluşu gibi unsurları inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi. Yunanca gramma kökünden geliyor.

 

Edebiyat Terimi Olarak Gramer:

Bir dili meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük haznesi, anlam değişmeleri, cümle kuruluşu gibi unsurları inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi. Yunanca gramma kökünden geliyor.

 

Türkçe-Dil Bilgisi Terimi Olarak Gramer:

Bir Dili ses, şekil ve cümle yapıları ile dilin çeşitli ögeleri arasındaki anlam ilişkileri açısından inceleyerek bunlarla ilgili kuralları ve işleyiş özelliklerini ortaya koyan bilim. Ses bilgisi, şekil bilgisi, cümle bilgisi (söz dizimi) ve anlam bilgisi gramerin başlıca bölümleridir.

 

    Benzer Edebiyat Terimleri

    Orta Oyunu: Sahne olarak kabul edilen ve etrafı seyircilerle kuşatılmış bir alanda, belirli bir konu doğrultusunda fakat yazılı bir metne bağlı kalınmaksızın, dekorsuz, suflörsüz ve karşılıklı konuşmaya dayanan halk tiyatrosu.

    Terza Rima: Üçer mısralık bentlerle kurulur. Bend sayısı belirsizdir. Tek bir mısra ile sona erer. Kafiye şeması şöyledir: Aba bcb cdc ded e. İlk olarak İtalyan edebiyatında görüldü. Dante İlahi Komedya'sını bu nazım şekliyle yazdı. Edebiyatımızda terza rima'yı Tevfik Fikret, Şehrâyîn adlı tek şiirinde denemiştir. 1908'den sonra pek kullanılmamıştır. Bu biçimde yazılmış kısa şiirlerin son mısrasının kuvvetli olmasına dikkat edilir.

    Anekdot: Bir edebi eserde anlatılan bir olayın başlı başına ayrı bir bütünlük gösteren parçasıdır. Kısa hikaye, fıkra, menkıbe anlamlarını da taşır.

    İtnab: Sözü, gerektiğinden fazla kelime veya cümle ile uzatma. İcaz'ın karşıtı. İkiye ayrılır: 1. İtnab-ı makbul: Makbul sayılan söz katmadır. Bu çeşitte anlam pekiştirilir, anlatılacak şey abartılır, kastedilen husus fazla tasvir edilir ve üçü birden sağlanır. Örnek: "Yalıların en tabii ve en lüzumlu gezinti vasıtası sandallar! Sade yalıların mı? Boğaziçi'nde herkesin her an, en çok, onlar işine yarıyor. Mehtapla gezginci, sâzende köşkü onlar, saz dinleyicilerin mevkibi onlar, yerine göre madrabazların balık deposu onlar, sebze dükkanı, dondurmacı dükkanı, onlar; yörük manav sergisi onlar, tatlı su damacanalarının ambarı onlar, hasta sedyesi onlar..." Ruşen Eşref Ünaydın 2. İtnâb-ı mümel: Makbul sayılmayan söz katmadır. İtnab-ı mühil de denir. Haşv-ı kabih'ler ve tekrarlar makbul sayılmayan söz katmanlarıdır. Örnek: Duâ ile sözü hatmedelim, zîrâ hakikatte Sözün gevher olursa yeğdir itnâbından îcâze Nef'î

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Edebiyat Terimleri Sözlüğü